29 Ağustos 2013 Perşembe

Umursamaz Doğanın Gösterişsiz İnsanı



Seslendirme: Kerem Yükseloğlu


Bastıkça yok olan hala üstünde tutan bulutlardayım.
Parmaklarımın altında kilometreler beni izler.
Umursamaz doğanın gösterişsiz insanıyım.
Uçmak için süründüğüm yollardan şimdi kanadımı kırmayın.
Dokunduğum zerreler arttıkça can buluyorum.
Yenileniyorum kanatlarımı açtıkça sonsuzluğa.
Sarılmak için zor olana,şiddetle kaçıyorum doğaya...
Sarmaşıklar gitmemi istemiyor sarıyorlar evleri gibi.
Bedenimi kaybettim,ruhum yağmurun her damlasında.
Kollarını aç ve ıslan aradığınla...

Soğuk




Seslendirme: Kerem Yükseloğlu


Küçük odanın küçük ışığından gelen kelimeler...
Kan gibi damlayan harfler sıcaklığı düşürüyor.
Titreyen vücuttan yağan soğuk güller duvarları kaplıyor.
Aralıklardan sızan gün batımı rengi tahtaları aydınlatıyor.
Güller ve gün batımı uyum içindeyken küçük odanın küçük ışığından gelen kelimeler...
Çevrede hareket halinde cisimler hacmini kaybediyor birer birer.
Işık kendini gösteriyor boşlukta cehalet önemini yitiriyor karanlıkta.
"Gitme zamanı" diye haykırıyor soğuk güllerle kaplı duvarlar.
Ya gerçek ya mecazi,ya şimdi ya hiç...

Rekabet


Seslendirme: Kerem Yükseloğlu


İpleri sıkı sıkı tutuyorum avuçlarımın içinde.
Kanayan yaralar açılıyor her seferinde.
Bunun için burada değilim ben.
Neden hala direnirim o halde.
Terleyen ellerim yakasını bırakmıyor bitecek duyguların.
Zorla aklıma sokulan gölgeler zamanımı harcıyor.
Değerli hale getirdiklerini gözümde büyütme çabalarından nefret kusuyor başım!
Korkulan senin gibi... Sana benzeyen korkulandır...
Rakibin korktukların... Korktukların rakibindir...
Rakibin senin gibi... Sana benzeyen rakibindir...
Ya kabul edersin rekabeti,ya uzaklaşırsın tüm çabalardan...

Lanetli Tohum

Yeşilin içinden gelen ses inancını kaybetmiş gibi...
Dünyanın en güzel renklerine sahip çiçek yüksek ağaçların gölgesinde güneşi göremez olmuş...
Ağaçları önüne diken tohumlarını lanetlemiş ömür boyu!
Toprağına can veren nehrin suyunu kesmişler kıskançlıkla...
Usandığı arılar artık uğramaz olmuş!
Dünyanın en güzel renklerine sahip çiçek, solamayacak kadar büyülüydü.
Vazgeçmedi imkansızları denemekten.
Toprağı susuz,yaprağı güneşsiz yaşamayı öğrendi.
Artık engelleri imrenerek bakıyor değersizliklerini anlayarak.
Ve küçük bir çiçek umarsızca yeniyor saçma bulduğu oyunu...