Bedenimde aldığım darbelerin izi kalıcıyken ruhumun çizgileri berraklaştı şafakta.
Gerek yokken hiçbir gürültüye, o sadece gelmeyi tercih etti.
Gürlemek için her defasında kulağıma fısıldayarak engin yollar katetti.
Beklenmedik kalp çarpıntıları acı veremeyecek kadar değerliydi...
Kırmaya korkup kaçtığım aynadaki yansımammış ve şimdi etrafım onlarla sarılı.
Hikayem yeni başladı...
Bir yanda hislerin sardığı duvarlar örüldü.
Bir yanda parçalanan suret toparlanmak için yaranmayı seçti.
Bitmişlikle son kozlarını oynadı. Ve umutları kuyudan salladı...
17 Eylül 2013 Salı
29 Ağustos 2013 Perşembe
Umursamaz Doğanın Gösterişsiz İnsanı
Seslendirme: Kerem Yükseloğlu
Bastıkça yok olan hala üstünde tutan bulutlardayım.
Parmaklarımın altında kilometreler beni izler.
Umursamaz doğanın gösterişsiz insanıyım.
Uçmak için süründüğüm yollardan şimdi kanadımı kırmayın.
Dokunduğum zerreler arttıkça can buluyorum.
Yenileniyorum kanatlarımı açtıkça sonsuzluğa.
Sarılmak için zor olana,şiddetle kaçıyorum doğaya...
Sarmaşıklar gitmemi istemiyor sarıyorlar evleri gibi.
Bedenimi kaybettim,ruhum yağmurun her damlasında.
Kollarını aç ve ıslan aradığınla...
Soğuk
Seslendirme: Kerem Yükseloğlu
Küçük odanın küçük ışığından gelen kelimeler...
Kan gibi damlayan harfler sıcaklığı düşürüyor.
Titreyen vücuttan yağan soğuk güller duvarları kaplıyor.
Aralıklardan sızan gün batımı rengi tahtaları aydınlatıyor.
Güller ve gün batımı uyum içindeyken küçük odanın küçük ışığından gelen kelimeler...
Çevrede hareket halinde cisimler hacmini kaybediyor birer birer.
Işık kendini gösteriyor boşlukta cehalet önemini yitiriyor karanlıkta.
"Gitme zamanı" diye haykırıyor soğuk güllerle kaplı duvarlar.
Ya gerçek ya mecazi,ya şimdi ya hiç...
Rekabet
Seslendirme: Kerem Yükseloğlu
İpleri sıkı sıkı tutuyorum avuçlarımın içinde.
Kanayan yaralar açılıyor her seferinde.
Bunun için burada değilim ben.
Neden hala direnirim o halde.
Terleyen ellerim yakasını bırakmıyor bitecek duyguların.
Zorla aklıma sokulan gölgeler zamanımı harcıyor.
Değerli hale getirdiklerini gözümde büyütme çabalarından nefret kusuyor başım!
Korkulan senin gibi... Sana benzeyen korkulandır...
Rakibin korktukların... Korktukların rakibindir...
Rakibin senin gibi... Sana benzeyen rakibindir...
Ya kabul edersin rekabeti,ya uzaklaşırsın tüm çabalardan...
Lanetli Tohum
Yeşilin içinden gelen ses inancını kaybetmiş gibi...
Dünyanın en güzel renklerine sahip çiçek yüksek ağaçların gölgesinde güneşi göremez olmuş...
Ağaçları önüne diken tohumlarını lanetlemiş ömür boyu!
Toprağına can veren nehrin suyunu kesmişler kıskançlıkla...
Usandığı arılar artık uğramaz olmuş!
Dünyanın en güzel renklerine sahip çiçek, solamayacak kadar büyülüydü.
Vazgeçmedi imkansızları denemekten.
Toprağı susuz,yaprağı güneşsiz yaşamayı öğrendi.
Artık engelleri imrenerek bakıyor değersizliklerini anlayarak.
Ve küçük bir çiçek umarsızca yeniyor saçma bulduğu oyunu...
Dünyanın en güzel renklerine sahip çiçek yüksek ağaçların gölgesinde güneşi göremez olmuş...
Ağaçları önüne diken tohumlarını lanetlemiş ömür boyu!
Toprağına can veren nehrin suyunu kesmişler kıskançlıkla...
Usandığı arılar artık uğramaz olmuş!
Dünyanın en güzel renklerine sahip çiçek, solamayacak kadar büyülüydü.
Vazgeçmedi imkansızları denemekten.
Toprağı susuz,yaprağı güneşsiz yaşamayı öğrendi.
Artık engelleri imrenerek bakıyor değersizliklerini anlayarak.
Ve küçük bir çiçek umarsızca yeniyor saçma bulduğu oyunu...
26 Temmuz 2013 Cuma
Kimsesizlerin Kimsesi
Kucuk bir aciklik gordum denizin bir ipi andirdigi yerde.
Gozlerimi diktim acikliga sanki papatyalar firlayacakti yuzumuze,gozumuze...
Buyuleyici guzellik sabirsizca renk degistirmeye basladi.
Aciliyor,buyuyor ve yumusaklasiyordu.
Kavrulmus kahverengi,olgunlasmis kayisi,melez karamel,solmaya yuz tutmus menekse renkleri bir ustanin fircasindan dokulmus gibi havada asili duruyordu.
Mucizevi birlesim buyuluyordu ruhumu.
Sanki unutmustum gecmisimi,gelecegimi...
Hatirlayamiyorum bazi sorular ama cevaplarinin tamda orada gizli olduguna eminim.
Kainatin sirri cozulmek icin bekliyor ancak biz hala insanlari cozmeye calisarak vakit harciyoruz.
Gunes yilda bir kere dogsaydi insanlar ancak boyle anlayabilirdi bu mucizenin degerini.
Belki de deger verilmeye ihtiyaci olmadigi icin bu kadar guzeldir...
Gozlerimi diktim acikliga sanki papatyalar firlayacakti yuzumuze,gozumuze...
Buyuleyici guzellik sabirsizca renk degistirmeye basladi.
Aciliyor,buyuyor ve yumusaklasiyordu.
Kavrulmus kahverengi,olgunlasmis kayisi,melez karamel,solmaya yuz tutmus menekse renkleri bir ustanin fircasindan dokulmus gibi havada asili duruyordu.
Mucizevi birlesim buyuluyordu ruhumu.
Sanki unutmustum gecmisimi,gelecegimi...
Hatirlayamiyorum bazi sorular ama cevaplarinin tamda orada gizli olduguna eminim.
Kainatin sirri cozulmek icin bekliyor ancak biz hala insanlari cozmeye calisarak vakit harciyoruz.
Gunes yilda bir kere dogsaydi insanlar ancak boyle anlayabilirdi bu mucizenin degerini.
Belki de deger verilmeye ihtiyaci olmadigi icin bu kadar guzeldir...
Düşlerin Valsi
Seslendirme: Kerem Yükseloğlu
Gözlerin kapanıp düşlerin karanlıkta vals yaptığı geceler...
Ayak hareketlerini seçemesen de bir sonraki adim kesindir.
Kapıları açılır cennetin,sana koşar beyaz atlar.
Ayak hareketlerini seçemesen de bir sonraki adim oraya.
Beyaza davet gelir piriltidan,sonsuz isik huzmesi agaclari siyiriyor.
Tercihleri sifirlayan guzellik artik dupeduz karsindadir.
Ayak hareketlerini seçemesen de bir sonraki adim yalnızlığadır...
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)